Mustafa ASLAN
  mustafa aslan'ın yaratıcı yazarlık kursu ile ilgili yazıları
 
    

Hakan İşcen’den Yaratıcı Yazarlık Kursu

  

 

“Öykü ölüyor mu, öykü gelecekte yazınsal bir tür olarak var olabilecek mi?” gibi sorulara birbiri ardına çıkan öykü kitapları gereken yanıtı veriyor, bence. Kısacası öykümüz gelişiyor ve yeni yazar arkadaşlarımız kalıt aldıkları öykü bayrağını yazın dünyamızın gönderine çekiyorlar. Hakan İşcen’in Yaratıcı Yazarlık Kursu adlı öykü kitabı, yukarıdaki sorulara gereken yanıtı verenlerden birisi.

 

ÖYKÜLERİN İZİNİ SÜRMEK

“Her şeyin kursunu olduğunu duyduk da yazarlığın kursu da olur mu?” diye soranın olacağını pek sanmıyorum. Yalnız, kitabın üzerinde “öykü” yazısını ilk bakışta göremeyenler, yapıtı yaratıcı yazarlık konusunda yazılmış bir yapıt olarak düşünebilirler.

Yaratıcı yazarlık kurslarının duyurularıyla zaman zaman karşılaşıyoruz. Yaratıcı Yazarlık Kursu, imzasıyla bir çok dergide karşılaştığımız Hakan İşcen’in, ilk öykü kitabı. Yazar, yapıtta yirmi bir öyküsünü toplamış. Kitaba adını veren öykünün birinci bölümü ilk öykü, öykünün ikinci bölümü ise en sonda yer almış. Kitaba adını veren öykünün birinci bölümünde “Yaratıcı Yazarlık Kursu”nun kahramanımızın kaydoluşu, öykü yazma...  ‘Yaratıcı Yazarlık Kursu II’de ise öykülerinin yazılış serüvenlerini anlatıyor. Öykülerin bu kursta verilen ödevler sonucu yazıldığı belirtiliyor.

 Yazmak ve özgürleşmek konusuna dikkat çekiyor.

“Yazarken kendimi bir martı kadar özgür, bir çocuk kadar özgür ve haklı kılmak!” (s.206)

 

ÇOCUKLUK

“Çocukluk”la,  Yaratıcı Yazarlık Kursu’nun hemen her öyküsünde karşılaşabiliyoruz.

“Çocukken arkadaşlarıma anlattığım hikayelerin gerçekliği üzerine yaptığımız tartışmalar aklıma gelince, dudaklarıma teğet geçen gülümsemelere engel olamıyorum. Acaba tüm bu hikayeler zihnime nereden geliyordu.?...  (s.202) (..)Çocukluğumda kaybettiğim, ama kalbimin derinliklerinde hep eksikliğini hissettiğim o bağ yolu… Düşlerimin unutulmaz patikası! “ (s. 203)

Birkaç öykünün ortak kahramanı çocukluğunda arkadaşlarına öyküler anlatmaktadır.

“Çocukken arkadaşlarıma anlattığım hikayelerin gerçekliği üzerine yaptığımız tartışmalar aklıma gelince, dudaklarıma teğet geçen gülümsemelere engel olamıyorum. Acaba tüm bu hikayeler zihnime nereden geliyordu?...” (s.202)

 

ÇÖPTEKİ BOMBA, SAPIK VE KAPKAÇÇILIK

Hakan İşcen geriye dönüşler yaparak toplumuzun geçirdiği aşamaları göstermektedir:Mübadele, eski Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, sağ sol tartışmaları, Karaoğlan….

12 Eylül askeri darbesinden sonra uygulanmaya başlanan 24 Ocak Kararları sonucunda toplumun yapısında değişiklikler oluştu. Elbette teknolojik gelişmeleri de çok dışarıda tutmak yanlış olur. İşsiz ve aç kalan insanlarımızı usulünce öykülerinin içine sindirmiş, İşcen.

‘Balon’ adlı öyküde Doğu Anadolu’dan getirilerek kapkaççılık yaptırılan bir çocuk anlatılmaktadır. Çocuğun içindeki sesi, annesi ve çete başı Çekiç arasındaki gidip gelmeleri… İçindeki sesini yükselttiğinde Çekiç adlı çete başı tarafından cezalandırılması.

‘Dava’adlı öyküde ise insanımızın korkulu rüyası durumundaki patlayan bombalar… Çöpe zaman ayarlı çöp bırakacak biri anlatılıyor.

 

ŞİİR

Yaratıcı Yazarlık Kursu’nun genelinde bir şiir havası egemen. Bunun  için şiir yüklü öyküler diyebiliriz. Hatta kimi öykülerde öyle paragraflar var ki, sanki uzun bir şiirin içinden kopup gelmiş bölümlerden birisi gibi. Hatta öykülerden birinin adı, ‘Son Şiir’. ‘Sarı Haplar’ öyküsünün sonu ise kısa bir şiirle bitmektedir. Ben de Hakan  İşcen’in bu yapıtındaki tümcelerden kimilerini alt alta getirerek bir şiir oluşturdum. Sanırım, kitabın neden şiir yüklü olduğu daha iyi anlaşılır.

Geçmişi eşelemek

Sözcük izini sürerek

Düşlerin düşük yapması

Uzatmalı suskunluk

Eriyen bir aşkın kanı çekilmişti

Her aşk kendine güzeldir

Kimsenin haberi olmaksızın

                        kendi içinde kanayarak

Raylarımız bir makasta ayrılarak

Yaşarken yaşamıyordum ki, olduğumda öleyim?

Hepimiz birbirimizin ölümünden soumluyuz.

 

Yamak eylemini esaretten kurtulmak, özgürleşmek olarak gören Hakan İşcen’in Yaratıcı Yazarlık Kursu adlı kitabındaki öyküleri okura, “Dimdik ayaktayız. Yazınsal bir tür olarak hep var olacağız” diyor.

 

*Hakan İşcen, Yaratıcı Yazarlık Kursu, Everest Yayınları, 2007-İstanbul

 

 

 
 
  46519 ziyaretçi (97225 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol