Mustafa ASLAN
  mustafa aslan'ın aydın süer'le ilgili yazıları
 
 
 
 


XIX. YÜZYIL RUS EDEBİYATI ÜZERİNE YAZILAR 

 

  "XIX. yüzyıl Rus Edebiyatı Üzerine Yazılar", önemli Rus yazarlarının önemli yapıtları üzerine yapılmış bir inceleme.

     Ö.Aydın Süer'in bu yapıtı, ülkemizde oldukça yaygın olan Rus edebiyatı üzerine yazılmış kitaplardan birisidir. Ancak bu yapıtı ötekilerinden ayıran yukarıda sözünü ettiğimiz gibi önemli yazarlar ve önemli yapıtlarıyla ilgili yorumların yer almasından kaynaklanmaktadır.

   Ö.Aydın Süer’in giriş yazısında da belirttiği gibi, “XIX yüzyıl Rus edebiyatı özgünlüğünü bulduğu, batı etkisinden kurtulduğu bir dönemdir.  ... tüm dünya edebiyatını da etkilemeye başladığı bir dönemdir."

    Aydın Süer'in bu çalışmasında yer alan yapıtlar ve yazarların başında, İlk Rus gerçekçilerinden A. S. Griboyedov gelir. O, tek bir oyunla (Akıl Belası)  önemli bir yer edinir, edebiyat dünyasında.  A. S. Griboyedov’un tek bir yapıtla nasıl kalıcı olduğunu, belirtir Rus edebiyatının önemli adları. Örneğin Dostoyevsky,” Griboyedov’un oyunu dahice ama tutarsız,”  olarak değerlendirir,  Rus soylu sınıf aydının  kendi sınıfına karşı başlattığı savaşımı ilk kez ortaya koyan “Akıl Belası” adlı oyunu. 

   S.Puşkin’in Yüzbaşının Kızı adlı yapının incelendiği yazıda, Puşkin’le ilgili ilginç sayılabilecek bilgiler de var. Örneğin Puşkin’in ilk şiirinin adının ne olduğu, nerede yayımlandığı, onun gizli örgütlerle olan ilişkisi, Russlin  ve Lüdmilla adlı yapıtıyla büyük başarı kazandığı, “Kafkas Tutsağı” adlı yapıtını neyin etkisinde kalarak yazdığı… ve Puşkin ‘in  hepimizin bildiği hazin sonu. 

    "Çağımızın Kahramanı" nın incelendiği bölümde Lermontov’un gerçekçiliğe katkısı da bir başlık altında irdelenmektedir.  Lermontov'un “Çağımızın Kahramanı” nı yazış nedenini; “İnsanların tatlıyla beslendikleri yeter; mideleri bozuldu artık. Onlara biraz acı ilaç, katıksız gerçek gerek” diye yazarın ağzından  aktarıyor, Aydın Süer bu yapıtında. Ayrıca Lermontov'un “Lirik Şiirleri” de başka bir başlık altında irdeleniyor.

    Kitapta, Turgenyev’in Babalar ve Çocuklar’ı için “Rus yazınında Babalar ve Çocuklar kadar üzerinde tartışılan  başka bir roman yoktur denebilir,” saptaması yapılıyor.

   Gogol'un yapıtlarında memur tiplerinin incelenmesini yanı sıra "Ölü Canlar" da incelenmiş.

   Çernişevskiy'in estetik görüşleri ve "Nasıl yapmalı" adlı yapıtının irdelendiğini de görüyoruz. Nasıl Yapmalı?’nın  “Çernişevskiy’nin hücre cezasını çektiği, 1862-1863 yılları arasındaki dört aylık ” bir dönemde yazıldığını biliyor muydunuz?

   İ. A. Gonçarov’un “tanınmış Rus yazarları arasında en fazla devlet görevi yapan kişi olduğunu (…) Gonçarov’un Puşkin ve Gogol geleneğinin bir sentezini yapmaya çalıştığını” belirtiyor, O. Aydın Süer.  İ. A. Gonçarov’un OBLOMOV adlı yapıtı üzerinde duruluyor. Tolstoy’un bu yapıtla ilgili olumlu görüşlerine de yer veriliyor. Hatta Tolstoy’un ağzından İ. A. Gonçarov’un “Oblomov” adlı yapıtının “.. doğru dürüst, devasa ve kalıcı bir yapıt  ” olduğu aktarılıyor.

   Dostoyevskiy’nin  babasının  kötü davrandığı köylülerce öldürüldüğü, yazarın babasını “Karamazov Kardeşler” adlı romanında yaşlı Karamazov olarak verdiği bilgisi ulaştırılıyor okura.   Suç ve Ceza’nın Dostoyevskiy’nin kumar yüzünden bozulan durumunu düzelttiğini söylemek gerek diye düşünüyorum. Dostoyevskiy’nin  borç yüzünden nefret ettiği Avrupa’ya kaçtığını ve burada beş yıl yaşadığını da eklemek gerek.

   Anatole France, Tolstoy için “O, hepimizin öğretmenidir” diyerek Tolstoy’un dünya edebiyatındaki yerini iyice belirtmiştir. Tolstoy, 1854’te Sivastopol’a gelerek burada Fransız-İngiliz ve Osmanlı ittifakına karşı verilen savaşlara bizzat katılmıştır. “Sivastopol Öyküleri”, Orman Kesimi, Kafkas Esiri gibi yapıtları bu yaşantının ürünüdür. Ya Savaş ve Barış ve Anna Karenina? Bu yapıtlarla ilginç bulduğum bilgilere Aydın Süer’in inceleme yapıtında ulaşabilirsiniz.

   Anton Çehov'un öyküleri üzerine bir incelemenin yer aldığı yapıtta yazarın (Ülkemizde  bir çok tiyatro tarafından  sergilenen)  "Vişne Bahçesi" adlı oyunun yazılma serüveninden başlayarak anlatan bir yazı da yer almaktadır; Maksim Gorkiy'in "Ana" romanı üzerine bir inceleme de ilginç kimi bulgularla dolu.

   Aydın Süer'in bu çalışması, Rus Edebiyatı alanında öğrenim görenlerin yanın da edebiyat meraklılarını, yazarları da yakından ilgilendiriyor. Belki yazar-anlatıcı ve yapıt arasındaki bağlantıları çözmek için bir anahtar olabilir, bu yapıt bence. Çünkü belli anahtar bilgilerin olması gerek, bu kitaptakiler gibi… Yazımın başında belirttiğim gibi, yapıt bu alanda yapılan çalışmalardan farklı ve bu alandaki bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum. Üstelik bu işin  uzmanının incelemeleri, bunlar.

   Yazarların, okuyucu tarafından bilinmeyen bir çok yönlerinin de aktarıldığı, bu yapıt bir başvuru kitabı olma niteliğini taşıyor.

-Ö. Aydın Süer, XIX. YÜZYIL RUS EDEBİYATI ÜZERİNE YAZILAR  (İnceleme) -Evrensel Basım Yayın

 
  46767 ziyaretçi (97553 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol